Türkiye’deki eğitim sistemi ve okul bitmeden başlayan ülkeyi terk etme planları

aegeanocturne
2 min readJan 15, 2021

Facebook’ta dolaşırken gecenin bir vakti ilginç bir post denk geldi. Gurbetçi sayfalardan birine masumane bir akıl danışma/yardım isteği gelmiş. Bu isteğe, supersonic iktisatçı damarımla bir yanıt yazmış bulundum. Sonrasında rekor seviyede like gelince bu diyaloğu bloguma aktarmaya karar verdim. Postu aynen aktarıyorum:

Bu posta üzülerek yaptığım yorum da aynen şu şekildeydi:

Konyalı masum kardeşim benim :) İnşaat emekçisi olarak gidebilip de kurtulabilirsen öp de başına koy. ODTÜ İktisat’tan 3.80 ortalama ile mezun arkadaşım var TOEFL’ı vardı. Denedi hiçbir avrupa ülkesinde ne bir staj ne bir iş ne de bir çıkış yolu bulabildi.. En sonunda babası 240 bin TL kredi çekti Canada’ya yüksek lisansa gitti. O da TOEFL puanı yüksek olduğu için… IELTS’e denklik saydırdı da öyle gitti. Velev ki TOEFL’ı olmasa parası bile kurtaramıyordu onu.(öyle bir çukurun içindesin…)
Konya Selçuk, Türkiye’de bile ciddiye muhatap alınan bir üniversite değilken Malta’nın hiç umrunda olacağını sanmıyorum. Olasılığı matematiksel olarak uzayda yok sana öyle söyleyeyim.

&&&&&&&

Öncelikle falan filan ücra yerlere üniversite kazandım diye okumaya giden gençler, kendisinin ve ailesinin sosyal çevredeki itibarını tatmin etti.

Öğrenciler, aile baskısından kurtulup özgürce sigara, alkol, cinsellik ortamından mutluydu.

Ayrıca öğrenciler konaklama(konut ihtiyacı),ulaşım(dolmuş, otobüs),beslenme(gıda) harcamalarını artırmak suretiyle bölge halkının refahına katkıda bulunmuş oldular. — -> Ülkenin gayrisafi yurt içi hasılası dolaylı yoldan arttırılmış oldu. — -> Böylelikle makro ölçüde hükümet de kısa vadede kendisine ekonomik getiri elde etti. — — ->Hükümet, elde ettiği ekonomik performansla kendisine politik artı puan(popülizm) sağlamış oldu.

Ek olarak yandaşlar da burada yurt, fakülte inşaatı, kentleşme ve altyapı yatırımları yoluyla Karun gibi zenginleşti. Kamu harcamaları yüksek faturalandırılarak siyasiler ve iş adamları rant geliri elde etti.

Özetle: Her taşraya üniv. açarak AKP hükümeti aslında bir nesli harcadı,kullandı. Gençler ekonomiye can suyu oldu ve misyonunu tamamladı. Şimdi ise bu saadet zincirinin artık sonuna gelindi. Adeta deniz kumu gibi olan bu kadar fazla mezunu sistem kaldırmıyor. Bugün yabancı dil bilen bir İİBF’li, bir tornacıdan veya inşaatçıdan daha değersizdir. Arz Kanunu der ki çok olan bir şeyin değeri yoktur. Deniz kumunun bir değeri var mıdır ?

Senin de farkettiğin ve cayır cayır kurtuluş yolu aradığın üzere o ülke yarınlarına dar ağacı vadediyor. Çünkü artık umudunu yitirmiş bir korku cumhuriyetine dönüştü.

Vaktin varken kaynak, kepçe operatörlüğü, yazılım, Adobe paket programları gibi alternatif meziyetlere yönel. Bunlar aç kalmamanı sağlayacaktır. Yardımcı biri arama sen kendi kendine yardımcı ol. Başarılar

Bu ülkede hep win-win game theory kullanılıyor. Yani karşılıklı birileri hep kazan-kazan oluyor. (siyasiler-müteahhitler gibi)
İki kişinin hunharca yemek yediği yerde hesap ne oluyor ?
Hesap, dolaylı yoldan halka postalanıyor. Faturayı daha sonra hep geniş halk kitleleri ödüyor. aegeanocturnes

--

--

aegeanocturne

Bireyin kişisel çıkarı ne zaman max olur? Ancak topluma minimum katkı sağladığında. Kapitalizmin kurallarını ben değil İngilizler yazdı! | aegeanocturne@pm.me